Yaklaşık 2,5 - 3 yıldır yükselmiyordu buralardan Kaf-Sin-Kaf'ın Gür Sesi... Gerek yoktu belki, belki fırsat yoktu, belki de başka sorumluluklar engeldi, şimdi gerek oldu belki, belki fırsat, belki engeller ortadan kalktı. Sesimizin yükselmediği dönemin bir kısmına, 2013-2014 sezonuna dair bir yazı vardı Karşıyaka'nın internetteki ilk sesinde, üç gün öncesine kadar ulaşılabiliyordu, şimdiyse ulaşılamıyor, orada yazanlar KSK Voleybol ailesinin büyük çoğunluğunun, Karşıyaka camiasının vicdanının altına imzasını atacağı satırlar olduğundan anonim olarak kabul edebiliriz orada yazanları, Kaf-Sin-Kaf'ın Gür Sesi'nin uzunca bir aranın ardından tekrar merhabası olsun sizlere; bir sonraki seslenişi ise farklı sorular soracak hepinize, şimdilik merakta kalın...
"Gelelim gözlerden kaçan ama gözbebeğimiz olması gereken sultanlarımıza. Voleybol da altyapı sporcularıyla yeniden yapılanmaya giderek uzun soluklu bir başarı hedeflenmişti. Bu altyapı da çok büyülü bir sözcük aslında. Lafa geldi mi herkes altyapıcı oluyor. Ancak göreve gelir gelmez onlarca transfer yaparak altyapıdan yılların emeği ile yetişmiş oyuncuları gönderiyor. Oysa ki altyapı oyuncuları bu armaya borcunu ödemeyi bilen bizim evlatlarımızdır. Şimdilerde bir sezon oynayıp giden oyunculara gösterilen ilginin onda biri bu sabahın altısında kalkıp idman yapan, sonra okula koşan, sınava çalışan, akşam saatlerine kadar parke de zor şartlarda bu arma için çabalayan, küçük, yıldız, genç takımlardaki tüm kardeşlerimize verilse, boşa heba olmamış olacak. İşte o kızlar, üç kuruşa emeklerini ortaya koyanlar, alın terini akıtıp, aldıkları ilk paraları harcamaya kıyamayan, anaları babaları tribünde Kaf Kaf çekmekten boğazları patlayan o küçük yaştaki aslan yürekli kızlara bu şanlı armayı çok görmemek, güvenerek vermek gerekiyor. Bu sezon bunu yapabilmenin gururunu yaşıyoruz. Sezona 17 yaş ortalaması ile başlayan, şimdilerde 18,5 yaş ortalaması olan kızlarımız, bizim kızlarımız, on binlerce taraftarımızın maçına gelmediği ama arma için canını dişine katan, topraktan yetişme Karşıyakalılar… Şampiyonluk gelecekse onlarla gelsin, ben onlardan gelecek her hüzne hazırım…
Tüm bunları anlatırken sevgili hocamızı ve emeklerini atlamayalım. Sezon başı bir kızımızla transfer görüşmesi yaparken, “bize inan, hiçbir şeyden vazgeçmedik, hedef aynı hedef, bütçemiz küçük ama yüreğimiz var “ demiştim… Alper hocam hem kızlarımızı yetiştiriyor, hem geleceği kurtarıyor hem de takımı büyük yarışa hazırlıyor. Göreceksiniz sonuna kadar da bu kızlarla yarışacağız…
Gidebilecekken gitmeyen, bizimle kalan tecrübeli kızlarımız, bize inandılar. Bizler onlara tutamayacağımız hiçbir sözü vermedik. Dedik ki ne bulursak paylaşacağız. Yalan yok. Söz varsa eylem de var. Yapamayacağımızı da istemeyin bizden. Ocak 2014…Ne dediysek yaptık, ne yaptıysak savunduk… Daha da yapacağız elbette. Takviyelerimizi de onlara uyumlu olarak seçtik. Şimdi biz voleybol oynarken eğleniyoruz. Stres yok. Kaybetmeleri önemli değil. Onlara hep diyoruz ki çıkın ve aslanlar gibi kaybedin. Güler gibi ağlayın, bu arma için canınız yanıyorsa ağlarken de güleriz biz… Kaybetmenin güzel olduğu tek yerdir Aşkyaka…Yeter ki insanlar bu aşka kapılsınlar…O aşk bir ömür boyu dinlenen bir masal gibi uyanıkken bile görülen bir düş gibi sarar insanı…Yeşil ve kırmızı…."
Kalemimden Dökülenler
6 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder